Sen Neymişsin

Yazarlar (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 27.02.2019 - 23:51, Güncelleme: 27.02.2019 - 23:51 3804+ kez okundu.
 

Sen Neymişsin

Sen Neymişsin - Güne böyle bir soruyla başlamak..! Halbuki temiz hava odanın içinde mutlu mutlu gezinirken ve ben de bu nimetten payımı alırken, güne aklıma uzun zamandır takılan bir konuyla başlamak.... Tuhaf ! Sanırım zihnimin dürtüklemesiyle uyandım, ondandır. Vardır böyleleri... Hani atsan atamazsın, her an lazım olabilecek bir eşya gibidirler ya da " hani farkına varır da , "biraz kendine çeki düzen verir" dediğimiz ve umudumuzu yitirmediklerimiz. Aslında zihnin kapısı açıktır ama biz bilinçaltı misafirperverliğimizle onlara hala bir dal uzatırız. Vardır böyleleri, yaşantılarımızda ya da yaşatmaya çalıştıklarımızda... Freud'un kulakları çınlasın. İşin özünü bulmuş bulmasına da, bizler hala kavram kargaşasında debelenip duruyoruz. Konu zor aslında ve başlı başına dünya genelinin kafa yapısını avuçlarının içinde tutarcasına karmakarışık. Kelime anlamı olarak "benlik" anlamına gelen "ego", kişinin devamlı surette kendini ortaya koyması ve kendi özelliklerini yüceltmesidir. Aslında ego, her insanda bulunan ancak fazlası bazı insanlarda hastalık derecesinde ortaya çıkarak fark edilen bir hastalık durumudur. İnsanın ruhsal yapısının en temel üçlüsü olan id ( alt benlik ), ego ( benlik ) ve süper ego (üst benlik ) kişilik dengemizi sağlıyor. Eğer egomuz , id ve süper egomuzu dengede tutma konusunda başarılıysa, bu sizin karakterinizin en sağlam ve övünülecek tarafıdır. Egosu fazla yüksek olan bireylerde özgüven sorunu vardır. Bu tür bireyler merhamet ve empatiden yoksun kişiler olarak, kişisel gelişimden de uzaktır. Netice : sadece kendisinin inandığı bir dünyada yaşar ve içsel olarak yapayalnız bir hayat sürer. Hani şaka yoluyla bile olsa " sen neymişsin ..." dediğimiz insanlar bunlardır. Konu tatsız, ya da incitici ama maalesef insanlar yalnız yürümüyor. Ve şu da bir gerçek ki, sevgi denen duygu da, karakter oyuncusu gibi bazen esas oğlana yenik düşüyor. Evet, dediğim gibi zihin kapısı hep açık aslında. Kimin içeride, kimin dışarıda kalacağı ise bizlere bağlı. Sevgiyle kurulan dengeler ise yaşamın marifetinde. Bu kadar basit aslında. Becerebilene . . Hep sevgiyle... Fügen Sezer Zamane Sevdalar isimli yazımı okumak için TIKLAYIN
Sen Neymişsin - Güne böyle bir soruyla başlamak..! Halbuki temiz hava odanın içinde mutlu mutlu gezinirken ve ben de bu nimetten payımı alırken, güne aklıma uzun zamandır takılan bir konuyla başlamak.... Tuhaf ! Sanırım zihnimin dürtüklemesiyle uyandım, ondandır. Vardır böyleleri... Hani atsan atamazsın, her an lazım olabilecek bir eşya gibidirler ya da " hani farkına varır da , "biraz kendine çeki düzen verir" dediğimiz ve umudumuzu yitirmediklerimiz. Aslında zihnin kapısı açıktır ama biz bilinçaltı misafirperverliğimizle onlara hala bir dal uzatırız. Vardır böyleleri, yaşantılarımızda ya da yaşatmaya çalıştıklarımızda... Freud'un kulakları çınlasın. İşin özünü bulmuş bulmasına da, bizler hala kavram kargaşasında debelenip duruyoruz. Konu zor aslında ve başlı başına dünya genelinin kafa yapısını avuçlarının içinde tutarcasına karmakarışık. Kelime anlamı olarak "benlik" anlamına gelen "ego", kişinin devamlı surette kendini ortaya koyması ve kendi özelliklerini yüceltmesidir. Aslında ego, her insanda bulunan ancak fazlası bazı insanlarda hastalık derecesinde ortaya çıkarak fark edilen bir hastalık durumudur. İnsanın ruhsal yapısının en temel üçlüsü olan id ( alt benlik ), ego ( benlik ) ve süper ego (üst benlik ) kişilik dengemizi sağlıyor. Eğer egomuz , id ve süper egomuzu dengede tutma konusunda başarılıysa, bu sizin karakterinizin en sağlam ve övünülecek tarafıdır.

Egosu fazla yüksek olan bireylerde özgüven sorunu vardır.

Bu tür bireyler merhamet ve empatiden yoksun kişiler olarak, kişisel gelişimden de uzaktır. Netice : sadece kendisinin inandığı bir dünyada yaşar ve içsel olarak yapayalnız bir hayat sürer. Hani şaka yoluyla bile olsa " sen neymişsin ..." dediğimiz insanlar bunlardır. Konu tatsız, ya da incitici ama maalesef insanlar yalnız yürümüyor. Ve şu da bir gerçek ki, sevgi denen duygu da, karakter oyuncusu gibi bazen esas oğlana yenik düşüyor. Evet, dediğim gibi zihin kapısı hep açık aslında. Kimin içeride, kimin dışarıda kalacağı ise bizlere bağlı. Sevgiyle kurulan dengeler ise yaşamın marifetinde. Bu kadar basit aslında. Becerebilene . . Hep sevgiyle... Fügen Sezer Zamane Sevdalar isimli yazımı okumak için TIKLAYIN
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, ilaçlama, istanbul böcek ilaçlama, hasta yatağı kiralama, mide balonu, evden eve nakliyat