Uydurulan Ermeni Yalanlarına Cevap

Gündem (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 09.05.2021 - 21:21, Güncelleme: 09.05.2021 - 21:21 4068+ kez okundu.
 

Uydurulan Ermeni Yalanlarına Cevap

Geçenlerde OdaTV adlı sitede Lena Umay adlı bir yazarın; Osmanlı’da Ermeni askerler adlı bir yazısını okudum. Özellikle son cümlesine cevaben bu yazıyı yazmaya karar verdim. Biraz araştırınca aslında bu yazının genocide-museum.am adlı sitedeki “Osmanlı ordusundaki Ermeni Askerleri: Hizmet ve İmha” başlıklı yazının bir kopyası olduğunu fark ettim. Yazının son paragrafını paylaşarak, devam etmek istiyorum. “Osmanlı Ordusundaki Ermeni askerlerin silahsızlandırılması ve öldürülmesi, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşayan Ermeni nüfusa karşı yürütülen yok etme politikalarının ilk aşamasıydı. ” Yazı böyle son buluyor. Biraz tarih sayfalarında gezinerek o dönemlere gitmeye ve olayın köklerine inmeye çalışarak asılsız ve mesnetsiz suçlamaların dayanağının ne olduğunu, neler yaşandığını anlamaya çalışalım. Ermenilere Yavuz Sultan Selim zamanında “millet” statüsü verilir. Ermeniler Doğu’dan Batı’ya Osmanlı topraklarında yayılmış ve varsılaşmış, toplum hayatının her noktasına nüfuz etmiş bir azınlık gruptur. 18. yüzyıla kadar sorunsuz devam eden beraberliğin, sorunlu zeminini Çarlık Rusya’sı hazırlamıştır. Ayrıca Amerikalı misyonerlerin 1840 yılında İstanbul’a yerleşerek İncil’i Ermenice’ye çevirmesi ile Ermenileri Protestan yapma girişimleri de beraberinde gelir. Osmanlı topraklarında yaşayan ve tamamı Gregoryen olan Ermeniler Amerikalı misyonerlerin oyunları sonucu Katolik, Protestan olarak kendi içlerinde bölünme ve sorunlar yaşamaya başlar. 1839 yılındaki Tanzimat Fermanı ve 1856’daki Islahat Fermanı ile Osmanlı Devleti, tüm gayrimüslimlere olduğu gibi Ermenilere de dini, adli, idari ve eğitim alanında geniş haklar ve imtiyazlar vermiştir. Neticede bu fermanlar gereğince, diğer azınlıklar gibi Ermeniler de bağımsız bir dini zümre kabul edilmiş ve Osmanlı Devleti vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklardan faydalanmaya başlamışlar. 1863 yılında Ermeniler için bir Anayasa niteliği taşıyan, Ermeni Milleti Nizamnamesi kabul edilir. Bu Nizamnâme ile Ermenilerin hayat düzeni ve sosyal durumları Patrikhane’nin yönetimi ve denetimine bırakılmıştır. O yüzden Ermenilerin dini tartışmalarına Osmanlı Devleti müdahil olmaz. 1859 yılında Zeytun’da ilk Ermeni İsyanı başlar. 1862’ de Zeytun’da yeniden isyan çıkar. İngilizler ve Ruslar, Ermenileri, Osmanlı Devleti’ni parçalamak için kullanmaya başlar. Protestan misyonerler, özgürlük ve bağımsızlık söylemleriyle isyanları teşvik eder! 1877- 1876 tarihlerinde Osmanlı-Rus Harbi başlar. Rusya, bölgedeki Rus yanlısı Ermenilere silah, araç gereç desteği vererek onları donatır. Daha önce Ruslar tarafından gizlice silahlandırılan Ermenilerin bazıları, Rus ordusunda Osmanlı Devleti’ne karşı mücadeleye başladı. Rus kuvvetlerinin büyük bir kısmını idare eden General Loris Melikof da bir Ermeniydi. Rus ordusunda çok sayıda Ermeninin bulunması savaş esnasında Osmanlı aleyhine bir durum ortaya çıkardı. Ermeniler, savaşın en can alıcı noktasında saf değiştirerek Rus ordusu tarafına geçtiler. Savaş, Rus ordusundaki Ermeni subay ve yöneticilerin öncü yardımları ile kazanıldı. Kars, Ardahan, Batum Osmanlı Ordusunu satan Ermeni’lerin yardımıyla Rus’ların eline geçti. 1885’ de Marsilya ve Van’da Armenekan Partisi kurulur. 1877’ de İsviçre’ nin Cenevre kentinde Osmanlı Ermenilerini boyunduruktan kurtarmak için Hınçak İhtilalci Partisi kurulur. 1890’ da Moskova’da öğrenim gören Ermeni gençler Tiflis’te Daşnak Ermeni İhtilali Partisini kurarlar. Aynı yıl, Rusların kışkırtması ile Erzurum’da Ermeni isyanı başlar. 1904 yılında Ermeni İhtilalciler Türk Garnizonlarına saldırır ve sadece Türk askerlerini öldürürler. 1908’ de Van’da çok sayıda silah bulunur ve sorumlu Ermeniler tutuklanır. 1909 Nisan’ında Jön Türkler ve Daşnak İhtilal Partisi üyeleri Abdülhamit’i tahttan indirirler. 1912 Balkan Savaşları başlar. 1914 Kasım ayında Osmanlı ordusunda görevli olan Ermeniler silahları ile kaçar ve Rus ordusuna katılırlar. Rus ordusuna yol gösterirler ve arka hatları sabote ederler. Ruslar Erzurum yakınlarına kadar ilerlemeyi başarır. The Washington Post gazetesi 13 Kasım 1914 tarihinde 20 bin Ermeni’nin Rus Ordusuna katıldığına dair haber yapar ve Türklerin ağır yenilgisinden bahseder. Şubat 1915’te Anadolu’nun her yerinde isyanlar başlar. Aynı tarihlerde Batılı güçler Çanakkale Boğazına dayanmıştır. 15 Nisan 1915'te Van, Çatak ve Bitlis'te Ermeni isyanları başlar. Van ve çevresinde memur ve jandarmaları öldürürler, karakollara ve Türklere ait evlere saldırarak, resmi binaları yakarlar. Ruslarla işbirliği yapan Ermeni kuvvetleri, 16/17 Mayıs gecesi Van'ı Ruslara teslim eder. Osmanlı Devleti, Ermeni ileri gelenlerini, çıkacak muhtemel isyanların önlenmesi konusunda uyarır. Ancak uyarıları dikkate alınmaz. Bunun üzerine bu olayları başlatan ve Ermenileri silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915'te vilayetlere ve mutasarrıflıklara "acele ve gizli" kaydı ile bir talimat yollanır. Bu talimatta, Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, evrakına el konulması ve komite elebaşılarının tutuklanması bildirilir. Böylece, "bugün Ermenilerin soykırım günü" olarak nitelendirdikleri tutuklamalar başlar ve Ermenilerin zorunlu göç ettirilmesi konu edilerek, Ermeni tehciri gerçekleşir. Bu konu ayrı bir yazı konusu olduğu için konuya girmeden; göç esnasında kötü koşullarda ve salgın hastalıkların yayılması ile pek çok Ermeni çöl yollarında ölür. Günümüzde, Ermeni lobi faaliyetleri hiç durmadan yalan bilgi, belge ve fotoğraf yayarak yurt içinde yurt dışında beyinleri bulandırarak büyük bir propaganda yürütüyor. Anlı şanlı Türk tarihinin geçmişinde tek bir soykırım olayı yoktur. Olsaydı bugün Avrupa’nın pek çok ülkesinde halklar kendi dil ve dinlerini kullanmıyor olacaktı. Ey Türk’ün evladı geçmişine ve geleceğine sahip çık! İç düşmanlar ve dış düşmanlar gece gündüz çalışıyor, sen de hiç durmadan ülkenin menfaatleri için çalış. Gelip, geçici olan hükümetler, ülkemizde kalıcı değiller… Sen göreve daima hazır ol, asla uyuma! Kaynaklar: 1877-1878’den 1920’ye Kadar Kars ve Çevresinde Rus Ermeni İşbirliği / Arzu BOY ERMENİLERİN SURİYE’YE NAKLİ : SÜRGÜN MÜ, SOYKIRIM MI ? BELGELER Yusuf HALAÇOĞLU EMPERYALİZMİN 100 YILLIK YALANLARINABELGELERLE YANITLAR Meltem Karakoyun 9.05.2021
Geçenlerde OdaTV adlı sitede Lena Umay adlı bir yazarın; Osmanlı’da Ermeni askerler adlı bir yazısını okudum. Özellikle son cümlesine cevaben bu yazıyı yazmaya karar verdim. Biraz araştırınca aslında bu yazının genocide-museum.am adlı sitedeki “Osmanlı ordusundaki Ermeni Askerleri: Hizmet ve İmha” başlıklı yazının bir kopyası olduğunu fark ettim. Yazının son paragrafını paylaşarak, devam etmek istiyorum. “Osmanlı Ordusundaki Ermeni askerlerin silahsızlandırılması ve öldürülmesi, Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde yaşayan Ermeni nüfusa karşı yürütülen yok etme politikalarının ilk aşamasıydı. ” Yazı böyle son buluyor. Biraz tarih sayfalarında gezinerek o dönemlere gitmeye ve olayın köklerine inmeye çalışarak asılsız ve mesnetsiz suçlamaların dayanağının ne olduğunu, neler yaşandığını anlamaya çalışalım. Ermenilere Yavuz Sultan Selim zamanında “millet” statüsü verilir. Ermeniler Doğu’dan Batı’ya Osmanlı topraklarında yayılmış ve varsılaşmış, toplum hayatının her noktasına nüfuz etmiş bir azınlık gruptur. 18. yüzyıla kadar sorunsuz devam eden beraberliğin, sorunlu zeminini Çarlık Rusya’sı hazırlamıştır. Ayrıca Amerikalı misyonerlerin 1840 yılında İstanbul’a yerleşerek İncil’i Ermenice’ye çevirmesi ile Ermenileri Protestan yapma girişimleri de beraberinde gelir. Osmanlı topraklarında yaşayan ve tamamı Gregoryen olan Ermeniler Amerikalı misyonerlerin oyunları sonucu Katolik, Protestan olarak kendi içlerinde bölünme ve sorunlar yaşamaya başlar. 1839 yılındaki Tanzimat Fermanı ve 1856’daki Islahat Fermanı ile Osmanlı Devleti, tüm gayrimüslimlere olduğu gibi Ermenilere de dini, adli, idari ve eğitim alanında geniş haklar ve imtiyazlar vermiştir. Neticede bu fermanlar gereğince, diğer azınlıklar gibi Ermeniler de bağımsız bir dini zümre kabul edilmiş ve Osmanlı Devleti vatandaşlarının sahip olduğu tüm haklardan faydalanmaya başlamışlar. 1863 yılında Ermeniler için bir Anayasa niteliği taşıyan, Ermeni Milleti Nizamnamesi kabul edilir. Bu Nizamnâme ile Ermenilerin hayat düzeni ve sosyal durumları Patrikhane’nin yönetimi ve denetimine bırakılmıştır. O yüzden Ermenilerin dini tartışmalarına Osmanlı Devleti müdahil olmaz. 1859 yılında Zeytun’da ilk Ermeni İsyanı başlar. 1862’ de Zeytun’da yeniden isyan çıkar. İngilizler ve Ruslar, Ermenileri, Osmanlı Devleti’ni parçalamak için kullanmaya başlar. Protestan misyonerler, özgürlük ve bağımsızlık söylemleriyle isyanları teşvik eder! 1877- 1876 tarihlerinde Osmanlı-Rus Harbi başlar. Rusya, bölgedeki Rus yanlısı Ermenilere silah, araç gereç desteği vererek onları donatır. Daha önce Ruslar tarafından gizlice silahlandırılan Ermenilerin bazıları, Rus ordusunda Osmanlı Devleti’ne karşı mücadeleye başladı. Rus kuvvetlerinin büyük bir kısmını idare eden General Loris Melikof da bir Ermeniydi. Rus ordusunda çok sayıda Ermeninin bulunması savaş esnasında Osmanlı aleyhine bir durum ortaya çıkardı. Ermeniler, savaşın en can alıcı noktasında saf değiştirerek Rus ordusu tarafına geçtiler. Savaş, Rus ordusundaki Ermeni subay ve yöneticilerin öncü yardımları ile kazanıldı. Kars, Ardahan, Batum Osmanlı Ordusunu satan Ermeni’lerin yardımıyla Rus’ların eline geçti. 1885’ de Marsilya ve Van’da Armenekan Partisi kurulur. 1877’ de İsviçre’ nin Cenevre kentinde Osmanlı Ermenilerini boyunduruktan kurtarmak için Hınçak İhtilalci Partisi kurulur. 1890’ da Moskova’da öğrenim gören Ermeni gençler Tiflis’te Daşnak Ermeni İhtilali Partisini kurarlar. Aynı yıl, Rusların kışkırtması ile Erzurum’da Ermeni isyanı başlar. 1904 yılında Ermeni İhtilalciler Türk Garnizonlarına saldırır ve sadece Türk askerlerini öldürürler. 1908’ de Van’da çok sayıda silah bulunur ve sorumlu Ermeniler tutuklanır. 1909 Nisan’ında Jön Türkler ve Daşnak İhtilal Partisi üyeleri Abdülhamit’i tahttan indirirler. 1912 Balkan Savaşları başlar. 1914 Kasım ayında Osmanlı ordusunda görevli olan Ermeniler silahları ile kaçar ve Rus ordusuna katılırlar. Rus ordusuna yol gösterirler ve arka hatları sabote ederler. Ruslar Erzurum yakınlarına kadar ilerlemeyi başarır. The Washington Post gazetesi 13 Kasım 1914 tarihinde 20 bin Ermeni’nin Rus Ordusuna katıldığına dair haber yapar ve Türklerin ağır yenilgisinden bahseder. Şubat 1915’te Anadolu’nun her yerinde isyanlar başlar. Aynı tarihlerde Batılı güçler Çanakkale Boğazına dayanmıştır. 15 Nisan 1915'te Van, Çatak ve Bitlis'te Ermeni isyanları başlar. Van ve çevresinde memur ve jandarmaları öldürürler, karakollara ve Türklere ait evlere saldırarak, resmi binaları yakarlar. Ruslarla işbirliği yapan Ermeni kuvvetleri, 16/17 Mayıs gecesi Van'ı Ruslara teslim eder. Osmanlı Devleti, Ermeni ileri gelenlerini, çıkacak muhtemel isyanların önlenmesi konusunda uyarır. Ancak uyarıları dikkate alınmaz. Bunun üzerine bu olayları başlatan ve Ermenileri silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915'te vilayetlere ve mutasarrıflıklara "acele ve gizli" kaydı ile bir talimat yollanır. Bu talimatta, Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, evrakına el konulması ve komite elebaşılarının tutuklanması bildirilir. Böylece, "bugün Ermenilerin soykırım günü" olarak nitelendirdikleri tutuklamalar başlar ve Ermenilerin zorunlu göç ettirilmesi konu edilerek, Ermeni tehciri gerçekleşir. Bu konu ayrı bir yazı konusu olduğu için konuya girmeden; göç esnasında kötü koşullarda ve salgın hastalıkların yayılması ile pek çok Ermeni çöl yollarında ölür. Günümüzde, Ermeni lobi faaliyetleri hiç durmadan yalan bilgi, belge ve fotoğraf yayarak yurt içinde yurt dışında beyinleri bulandırarak büyük bir propaganda yürütüyor. Anlı şanlı Türk tarihinin geçmişinde tek bir soykırım olayı yoktur. Olsaydı bugün Avrupa’nın pek çok ülkesinde halklar kendi dil ve dinlerini kullanmıyor olacaktı. Ey Türk’ün evladı geçmişine ve geleceğine sahip çık! İç düşmanlar ve dış düşmanlar gece gündüz çalışıyor, sen de hiç durmadan ülkenin menfaatleri için çalış. Gelip, geçici olan hükümetler, ülkemizde kalıcı değiller… Sen göreve daima hazır ol, asla uyuma! Kaynaklar: 1877-1878’den 1920’ye Kadar Kars ve Çevresinde Rus Ermeni İşbirliği / Arzu BOY ERMENİLERİN SURİYE’YE NAKLİ : SÜRGÜN MÜ, SOYKIRIM MI ? BELGELER Yusuf HALAÇOĞLU EMPERYALİZMİN 100 YILLIK YALANLARINABELGELERLE YANITLAR Meltem Karakoyun 9.05.2021
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, istanbul böcek ilaçlama, mide balonu, evden eve nakliyat, sunucu