Memleketin Hali

Yaşam (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 25.03.2021 - 13:35, Güncelleme: 25.03.2021 - 13:35 4982+ kez okundu.
 

Memleketin Hali

Keyifsiz, tatsız geçen günlere havaların soğuması da eklenince tam olduk. Mart ayı, illa dert ayı olduğunu gösterecek. Faturalar milletin belini öyle büküyor ki, ''azalan su miktarını arttıracak yağan kar, birde o taraftan bakalım'' dediğim arkadaş, ''o taraftan hiç bakamayacağım günlük yaşıyoruz, su bitince düşünürüz'' diyerek ne kadar sıkıntı içinde olduğunun sinyalini verdi.. Mhp ve Akp kongreleri büyük katılımlarla yapıldı. Kongreler bitti ardından covid19 bayramı başlayacak. İster mutasyonlu ister mutasyonsuz. Bu kadar ciddi kalabalıkta oturup bir kenarda kendini yok edecek değildi elbette. Sağlık Bakanı “ Biz günde bir, bir buçuk milyon aşı yapabilecek sağlık personeli kapasitesine sahibiz. Yeter ki aşımız olsun!” demişti. Fakat aşı yok. Aşı yok. Yıllarca bırakın ülkemize, dünya ülkelerine bile, salgın dönemlerinde aşı üreterek yetiştiren Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yok. Bekliyoruz dünya ülkeleri üretsin, bize göndersin de aşılanalım. Sanıyorum maske takmama cezası kongrelerde kimseye uygulanmadı. İnsanlar dışarda, kongre salonunda ise resmen iç içeydiler. Bu ülkede bu koşullarda covid19 zor biter. Bir senedir canla başla çalışan, birçok kayıplar veren, bayram demeden, doğru düzgün uyumadan, tatil demeden her gün çalışan doktor ve sağlık çalışanlarının emekleri adına da üzülmemek mümkün değil. Bu virüs ile  artan su israfı ile birlikte deterjan kullanımı, beraberinde yeraltı sularının kalitesini bozacağı yönünde  bilgiler veriyor bilim insanları. Bu bilginin hemen ardından, akla ''Gelecek nesillere nasıl bir doğa, nasıl dünya bırakacağız?'' sorusu geliyor. Her yıl binlerce hektar ormanlık alan yakılıyor. Özellikle ülkemizde hiç acımadan gerek yakarak, gerek yerli ve çoğunluk yabancı altın arayan şirketlere  verilen dağlık bölgelerde, kökten sökülen ağaç ziyanlıkları akla zarar boyutlardadır. Kazdağları'nda bu çevre katliamına bizzat şahidim. Dünyanın sayılı oksijen kaynaklarından biri  olan Kazdağları'ndaki ağaç ziyanlığı, başlı başına bir konudur. Döviz artıyor. Enflasyon artıyor. Faiz artıyor. Altın artıyor Yoksulluk artıyor. Vaka sayısı artıyor. Kadın cinayetleri artıyor. Bu arada, Türk KOBİ borç içindeyken Suriyelilerin kurduğu KOBİ sayısı 20 bine ulaşmış. Günün son haberi ise, Harp okullarına giriş koşullarında değişiklik: 'İrticai faaliyetlere karışmamış olma' şartı kaldırıldı. Müzehher Dinçer Aycan
Keyifsiz, tatsız geçen günlere havaların soğuması da eklenince tam olduk. Mart ayı, illa dert ayı olduğunu gösterecek. Faturalar milletin belini öyle büküyor ki, ''azalan su miktarını arttıracak yağan kar, birde o taraftan bakalım'' dediğim arkadaş, ''o taraftan hiç bakamayacağım günlük yaşıyoruz, su bitince düşünürüz'' diyerek ne kadar sıkıntı içinde olduğunun sinyalini verdi.. Mhp ve Akp kongreleri büyük katılımlarla yapıldı. Kongreler bitti ardından covid19 bayramı başlayacak. İster mutasyonlu ister mutasyonsuz. Bu kadar ciddi kalabalıkta oturup bir kenarda kendini yok edecek değildi elbette. Sağlık Bakanı “ Biz günde bir, bir buçuk milyon aşı yapabilecek sağlık personeli kapasitesine sahibiz. Yeter ki aşımız olsun!” demişti. Fakat aşı yok. Aşı yok. Yıllarca bırakın ülkemize, dünya ülkelerine bile, salgın dönemlerinde aşı üreterek yetiştiren Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü yok. Bekliyoruz dünya ülkeleri üretsin, bize göndersin de aşılanalım. Sanıyorum maske takmama cezası kongrelerde kimseye uygulanmadı. İnsanlar dışarda, kongre salonunda ise resmen iç içeydiler. Bu ülkede bu koşullarda covid19 zor biter. Bir senedir canla başla çalışan, birçok kayıplar veren, bayram demeden, doğru düzgün uyumadan, tatil demeden her gün çalışan doktor ve sağlık çalışanlarının emekleri adına da üzülmemek mümkün değil. Bu virüs ile  artan su israfı ile birlikte deterjan kullanımı, beraberinde yeraltı sularının kalitesini bozacağı yönünde  bilgiler veriyor bilim insanları. Bu bilginin hemen ardından, akla ''Gelecek nesillere nasıl bir doğa, nasıl dünya bırakacağız?'' sorusu geliyor. Her yıl binlerce hektar ormanlık alan yakılıyor. Özellikle ülkemizde hiç acımadan gerek yakarak, gerek yerli ve çoğunluk yabancı altın arayan şirketlere  verilen dağlık bölgelerde, kökten sökülen ağaç ziyanlıkları akla zarar boyutlardadır. Kazdağları'nda bu çevre katliamına bizzat şahidim. Dünyanın sayılı oksijen kaynaklarından biri  olan Kazdağları'ndaki ağaç ziyanlığı, başlı başına bir konudur. Döviz artıyor. Enflasyon artıyor. Faiz artıyor. Altın artıyor Yoksulluk artıyor. Vaka sayısı artıyor. Kadın cinayetleri artıyor. Bu arada, Türk KOBİ borç içindeyken Suriyelilerin kurduğu KOBİ sayısı 20 bine ulaşmış. Günün son haberi ise, Harp okullarına giriş koşullarında değişiklik: 'İrticai faaliyetlere karışmamış olma' şartı kaldırıldı. Müzehher Dinçer Aycan
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, istanbul böcek ilaçlama, mide balonu, evden eve nakliyat, sunucu