Çöküş
Çöküş
Elli milyondan fazla insanın öldüğü 2. Dünya Savaşı’nın son günleri…
Çöküş Rus ordusu Berlin’in varoşlarında… Top sesleri gümbür gümbür kenti dövüyor… Makineli tüfeklerden yağmur gibi kurşun yağıyor karşılıklı… Rus uçakları Berlin’i yerle bir ediyor… Bu arada Hitler, ön cepheye sadece 12 kilometre uzaklıktaki sığınakta, yaptırmayı düşündüğü sarayın maketinin etrafını adımlarken yanındakilere “Bu maketler için binlerce saatimizi harcadık… Bu benim rüyamdı ve hala da öyle” diyor…
***
İMDb (Internet Movie Database) Top 250 listesini tararken “Çöküş - Der Untergan” filmi gözüme çarptı… Yıllar önce izlediğimi ve çok etkilendiğimi anımsadım… Detaylar uçup gitmiş kafamdan… Ben de oturup tekrar izledim…
Çöküş filmi bir Alman yapımı. 2004 yılında çevrilmiş ve Oscar adaylığı var…
Yönetmen ve oyuncular Alman… Film, Hitler’in son sekreterinin gözünden kameraya alınmış…
***
Hitler’in karargahında tam bir kaos hakimdir… Askeri eğitimi olmayan Hitler, askeri akademiden mezun olmuş generallerin kimine askerlik dersi vermekte, kimine mareşallik rütbesi bahşetmekte, kimi generalleri de hainlikle suçlamakta ve kurşuna dizilmelerini emretmektedir… Ruslar varoşlardan Berlin’e girerken o hala tüm dünyayı ele geçirdikten sonra barışı hayal etmektedir… (Çünkü o zaman savaşacak düşman kalmamış olacaktır! -EF) “Siviller ölüyor Führer’im, onları tahliye etmemiz gerek” diyen bir generale Hitler’in yanıtı tüylerinizi ürpertecek derecede acımasızdır: “Bu onların tercihiydi… Bizi onlar seçti, tahliye yok, gerekirse ölecekler”… Ve ekler “merhamet, sonsuz bir günahtır”…
***
Kaçınılmaz son yaklaştıkça, sığınakta intiharlar başlar… Hitler ve eşi Eva’nın intiharlarından sonra, belki de filmin en çarpıcı sahnesi faşizmin acımasızlığını gözler önüne serer… Hitler’in Propaganda bakanı Goebels’in eşi Magda, önce 6 çocuğunu birden zehirleyerek öldürür… Ve ardından karı koca birlikte intihar ederler…
***
Filmin sonunda kendinize “Bir daha dünyaya bu kadar çapsız, bu kadar kibirli, bu kadar gözü dönmüş, bu kadar dar görüşlü, bu kadar cahil bir lider gelir mi?” diye sormadan edemiyorsunuz… Bakın… Savaşın özünde bir cinayet olduğunu belirten, yurtta ve dünyada barış için her adımı atmış olan Atatürk ne diyor: “Ben diktatör değilim… Benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar… Evet, bu doğrudur… Benim arzu edip de yapamayacağım hiçbir şey yoktur… Çünkü ben zoraki ve insafsızca hareket etmek bilmem… Bence diktatör, diğerlerini iradesine boyun eğdirendir… Ben kalpleri kırarak değil, kalpleri kazanarak hükmetmek isterim…”
Dünya lideri olmak işte böyle bir şey…
***
Özetlersek… Film, kendi ülkesiyle birlikte dünyayı da ateşe atan kanlı bir diktatörün çöküşünü anlatıyor… Mutlaka izleyin…
Ertuğrul Filizay Twitter @ErtugrulFilizay
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.