Aldatıldık Kandırıldık Si.........

Yazarlar 24.11.2017 - 00:18, Güncelleme: 14.07.2023 - 21:47 19809+ kez okundu.
 

Aldatıldık Kandırıldık Si.........

18 Nisan 1999 seçimlerinden birinci parti çıkan Dsp liderliğindeki, Dsp-Mhp-Anap koalisyon hükümetinin başbakanı Bülent Ecevit idi. Mayıs 2002 de rahatsızlanan ve 3 Kasım 2002 deki genel seçimlere kadar başbakan kalan Ecevit, aslında Abd’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında iktidardan düşürüldü.
Eğer, Ecevit Abd’nin BOP kapsamında Irak’ın işgali ve Abd askerlerinin Türkiye’den Irak’a girişini ve Abd ile işbirliğini kabul etseydi belki de bu gün hala yaşıyor olacaktı. Yerine gelen/getirilen iktidarın lideri bizzat kendi ağzından BOP eşbaşkanlığını itiraf etmekle aslında neyi/neleri kabul ettiğini de kamuoyuna deklare etmiş oldu. Bu kısa hatırlatmadan sonra, Akp'nin kurulduğu 2001 den sonra, iktidara gelmek için kullandığı slogan ve söylemleri ile eylemleri neydi? Kısaca göz atalım. Aldatıldık Kandırıldık Si......... -3Y (Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar) ı bitirmek için yola çıkan Akp, her dönüm noktasında yeni slogan ve söylemler ile yola devam etti. -Herşey Türkiye için. -Türkiye’nin partisi. -Biz birlikte Türkiye’yiz. -Büyük millet büyük güç hedef 2023. -Hep birlikte yeni Türkiye. -İlk günkü aşkla. -Kutlu yürüyüş. -Demokrasi, değişim, reform. -Onlar konuşur Akp yapar. -İnsan devlet için değil, devlet insan için. -Tek Devlet tek Millet tek Dil. -Avrupa Birliğinene tam üyelik. -Sıfır sorun politikası. Bütün bunlara ek daha nice slogan ve söylemler... Kuruluşundaki fabrika ayarlarına inanan ve evet diyen Millet, Akp’yi %34 oy ile iktidara taşıdı. Yeni kurulan bir parti için oldukça yüksek olan bu oran o dönem Mhp nin baraj altı kalması, mecliste sadece Akp ve Chp nin yer alması ile 363 milletvekili alarak parlemantonun %66 na sahip oldu. Son genel seçimde "şaibeli" de olsa %49.5 oy oranına ulaştı. Hep tek başına iktidar oldu. İcraatları için de 17 yıl süre kazandı. Kısacası kurulduğu günden bu yana sürekli Akp ve liderinin elinde un vardı, yağ vardı, şeker vardı. Sloganlarını, söylemlerini, icraatlarını hayata geçirmemek için hiçbir bahaneniz yoktu, her türlü imkana sahiptiniz. Ama bir türlü helva yapmayı beceremediniz. Tek amacınız şeriat ideolojinizi hayata geçirmek oldu. Peki şimdi durum nedir? 2002 deki Türkiye’den daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebilir misiniz? Ne oldu 3Y nize? Yoksulluk eskiden beter! Yolsuzluk eskiden beter! Yasaklar eskiden beter! Herşey Türkiye için diye çıktığınız yolda herşey kendiniz için oldu! Türkiye’nin partisiyiz derken belli bir kesimin ve zihniyetin partisi haline geldiniz!. Biz birlikte Türkiye’yiz derken, birlikteliğin temeline dinamit koydunuz! Ötekileştirmediğiniz kalmadı! Herşey oldunuz ama bir türlü Türk olamadınız! Büyük Millet dediniz ama ülkeyi parçalanacak hale getirdiniz! Gelen giden vurmaya basladı! Bu mu büyük gücünüz!? Güya onlar konuşuyor siz yapacaktınız! Herşey insan içinden, herşeyi kendiniz için haline getirdiniz! Yakında Avrupa birliğinin kapıları tamamen kapanacak! Bir de kalktınız sıfır sorun dediniz. O da, herkesle kavgalı, kibirli yalnızlığa dönüştü. Camına taş atmadığınız komşu kalmadı. Demokrasi, değişim, reform öyle mi? Evet değişimi gerçekleştirdiniz ama demokrasiden teokrasi, otokrasi ve despotizme doğru… Reform mu? Lugatınızda var mı ki? İlk günki aşktan mental yorgunluğa geldiniz. Dava dediğiniz kutlu yürüyüş ihanete doğru yol alıyor! Ekonomide, Eğitimde, dış ilişkilerde, Abd ve Ab ilişkilerinde, Ortadoğuda durumumuz içler acısı. Güneydoğu kopmak üzere gıkınız çıkmıyor. İnşaat, köprü, yol yapmayı ekonomi sanıyorsunuz. Üretim ve üretim ekonomisine yönelik bir tek icraatınız yok. Ekonomide mirasyedi evlat durumundasınız. Bütün Cumhuriyet kazanımlarını sata sata bitirdiniz. Yunanistan ondokuz adamızı gözünüzün içine baka baka işgal etmiş, ne gözünüz görüyor ne kulağınız işitiyor. Kıbrıs elden gitti gidiyor. Sıfır terör ve şehitle aldığınız Pkk ile sarmaş dolaş oldunuz. Bebek katiline Sayın, şanlı askerimize kelle dediniz. Terörü bitirmek için bile dörtyüz milletvekili pazarlığı yaptınız millet ile. Beraber yürüdüğünüz Feto’nun TSK’ya kurduğu kumpasları görmezden gelip milletin ve Atatürk’ün ordusunu darmadağın ettiniz. Eğitim sistemini altı kez değiştirip yine de başaramamak size nasip oldu. Milleti Allah ile aldatıp, millette ne ahlak bıraktınız ne de din! Güler olduk ağlanacak halimize. Böyle bir güç ve imkan milletin lehine kullanılsa idi her konuda Avrupa devletlerinden daha ileride olmak içten bile değildi. Ya dış güç ya faiz lobisi ya Feto ya ABD ya AB… Her sorun ve suçu yükleyecek bir günah keçisini hep buldunuz. Bir türlü sorumluluk almayı ve istifayı düşünmediniz. Kaybettiğiniz her olayın bedelini millete ödettiniz. Partinizin adındaki ne adaleti ne kalkınmayı sağlayabildiniz. Ak olan adınızı kirletmek için adeta birbirinizle yarıştınız. Kurulduğunuzdan beri beraber, kol kola yürüdüğünüz, ne istediler de vermedik dediğiniz Feto’ya, aldatıldık, kandırıldık deyip, günahlarınızı yükleyip kendinizi aklayamazsınız. Şimdide Allah affetsin öyle mi? Hani beraber ıslanmıştınız bu yollarda? Devlet yönetimi ortak akıl, ahlak, ciddiyet, liyakat ister. Sokak jargonu, kabadayılık, efelenmeyi, kibir ve hataları kaldırmaz. Bu mu dünya liderliği? Millet sizi affetmeden Yaradan’ın affedeceğini mi düşünüyorsunuz? Başlığı siz nasıl okudunuz bilemem. Ey Türk halkı Akp tarafından aldatıldık, kandırıldık ve sindirildik. Meğer aklın kör olması gözün kör olmasından daha karanlıkmış! Yanarım da halinizi ve halimizi göremeyen seçmenlerinize yanarım. Çünkü sizleri hala ayakta tutan, aklı kör ve sağır olanlar. Akp için Sonbahar geldi Kış girmek üzere. Yaptıklarınız ve yapamadıklarınızın rüzgarı ile dalından kopacak sararmış yaprak misali sallanıyorsunuz. Yaprak dökümünüz tamamlanıyor. Bu gidişle, yakında tarihin tozlu raflarındaki hainler arasında yer alıp almamanız sizin elinizde. Türk'üm bile diyemeyip, her fırsatta Türklüğü ve Türk Cumhuriyetini aşağılayanları seçen Türk Milleti, saf mısın, gamsız mısın, uykuda mısın? Bu gün eteklerine sığındığınız, gerçek dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk bu günleri görerek Türk Milletine şu tavsiyede bulunmuş: “Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!” Talha Kumcu
18 Nisan 1999 seçimlerinden birinci parti çıkan Dsp liderliğindeki, Dsp-Mhp-Anap koalisyon hükümetinin başbakanı Bülent Ecevit idi. Mayıs 2002 de rahatsızlanan ve 3 Kasım 2002 deki genel seçimlere kadar başbakan kalan Ecevit, aslında Abd’nin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında iktidardan düşürüldü.

Eğer, Ecevit Abd’nin BOP kapsamında Irak’ın işgali ve Abd askerlerinin Türkiye’den Irak’a girişini ve Abd ile işbirliğini kabul etseydi belki de bu gün hala yaşıyor olacaktı. Yerine gelen/getirilen iktidarın lideri bizzat kendi ağzından BOP eşbaşkanlığını itiraf etmekle aslında neyi/neleri kabul ettiğini de kamuoyuna deklare etmiş oldu. Bu kısa hatırlatmadan sonra, Akp'nin kurulduğu 2001 den sonra, iktidara gelmek için kullandığı slogan ve söylemleri ile eylemleri neydi?

Kısaca göz atalım. Aldatıldık Kandırıldık Si.........

-3Y (Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar) ı bitirmek için yola çıkan Akp, her dönüm noktasında yeni slogan ve söylemler ile yola devam etti. -Herşey Türkiye için. -Türkiye’nin partisi. -Biz birlikte Türkiye’yiz. -Büyük millet büyük güç hedef 2023. -Hep birlikte yeni Türkiye. -İlk günkü aşkla. -Kutlu yürüyüş. -Demokrasi, değişim, reform. -Onlar konuşur Akp yapar. -İnsan devlet için değil, devlet insan için. -Tek Devlet tek Millet tek Dil. -Avrupa Birliğinene tam üyelik. -Sıfır sorun politikası. Bütün bunlara ek daha nice slogan ve söylemler... Kuruluşundaki fabrika ayarlarına inanan ve evet diyen Millet, Akp’yi %34 oy ile iktidara taşıdı. Yeni kurulan bir parti için oldukça yüksek olan bu oran o dönem Mhp nin baraj altı kalması, mecliste sadece Akp ve Chp nin yer alması ile 363 milletvekili alarak parlemantonun %66 na sahip oldu. Son genel seçimde "şaibeli" de olsa %49.5 oy oranına ulaştı. Hep tek başına iktidar oldu. İcraatları için de 17 yıl süre kazandı. Kısacası kurulduğu günden bu yana sürekli Akp ve liderinin elinde un vardı, yağ vardı, şeker vardı. Sloganlarını, söylemlerini, icraatlarını hayata geçirmemek için hiçbir bahaneniz yoktu, her türlü imkana sahiptiniz. Ama bir türlü helva yapmayı beceremediniz. Tek amacınız şeriat ideolojinizi hayata geçirmek oldu.

Peki şimdi durum nedir?

2002 deki Türkiye’den daha iyi durumda olduğumuzu söyleyebilir misiniz? Ne oldu 3Y nize? Yoksulluk eskiden beter! Yolsuzluk eskiden beter! Yasaklar eskiden beter! Herşey Türkiye için diye çıktığınız yolda herşey kendiniz için oldu! Türkiye’nin partisiyiz derken belli bir kesimin ve zihniyetin partisi haline geldiniz!. Biz birlikte Türkiye’yiz derken, birlikteliğin temeline dinamit koydunuz! Ötekileştirmediğiniz kalmadı! Herşey oldunuz ama bir türlü Türk olamadınız! Büyük Millet dediniz ama ülkeyi parçalanacak hale getirdiniz! Gelen giden vurmaya basladı! Bu mu büyük gücünüz!? Güya onlar konuşuyor siz yapacaktınız! Herşey insan içinden, herşeyi kendiniz için haline getirdiniz! Yakında Avrupa birliğinin kapıları tamamen kapanacak! Bir de kalktınız sıfır sorun dediniz.

O da, herkesle kavgalı, kibirli yalnızlığa dönüştü.

Camına taş atmadığınız komşu kalmadı. Demokrasi, değişim, reform öyle mi? Evet değişimi gerçekleştirdiniz ama demokrasiden teokrasi, otokrasi ve despotizme doğru… Reform mu? Lugatınızda var mı ki? İlk günki aşktan mental yorgunluğa geldiniz. Dava dediğiniz kutlu yürüyüş ihanete doğru yol alıyor! Ekonomide, Eğitimde, dış ilişkilerde, Abd ve Ab ilişkilerinde, Ortadoğuda durumumuz içler acısı. Güneydoğu kopmak üzere gıkınız çıkmıyor. İnşaat, köprü, yol yapmayı ekonomi sanıyorsunuz. Üretim ve üretim ekonomisine yönelik bir tek icraatınız yok. Ekonomide mirasyedi evlat durumundasınız.

Bütün Cumhuriyet kazanımlarını sata sata bitirdiniz.

Yunanistan ondokuz adamızı gözünüzün içine baka baka işgal etmiş, ne gözünüz görüyor ne kulağınız işitiyor. Kıbrıs elden gitti gidiyor. Sıfır terör ve şehitle aldığınız Pkk ile sarmaş dolaş oldunuz. Bebek katiline Sayın, şanlı askerimize kelle dediniz. Terörü bitirmek için bile dörtyüz milletvekili pazarlığı yaptınız millet ile. Beraber yürüdüğünüz Feto’nun TSK’ya kurduğu kumpasları görmezden gelip milletin ve Atatürk’ün ordusunu darmadağın ettiniz. Eğitim sistemini altı kez değiştirip yine de başaramamak size nasip oldu. Milleti Allah ile aldatıp, millette ne ahlak bıraktınız ne de din!

Güler olduk ağlanacak halimize.

Böyle bir güç ve imkan milletin lehine kullanılsa idi her konuda Avrupa devletlerinden daha ileride olmak içten bile değildi. Ya dış güç ya faiz lobisi ya Feto ya ABD ya AB… Her sorun ve suçu yükleyecek bir günah keçisini hep buldunuz. Bir türlü sorumluluk almayı ve istifayı düşünmediniz. Kaybettiğiniz her olayın bedelini millete ödettiniz. Partinizin adındaki ne adaleti ne kalkınmayı sağlayabildiniz. Ak olan adınızı kirletmek için adeta birbirinizle yarıştınız. Kurulduğunuzdan beri beraber, kol kola yürüdüğünüz, ne istediler de vermedik dediğiniz Feto’ya, aldatıldık, kandırıldık deyip, günahlarınızı yükleyip kendinizi aklayamazsınız. Şimdide Allah affetsin öyle mi? Hani beraber ıslanmıştınız bu yollarda? Devlet yönetimi ortak akıl, ahlak, ciddiyet, liyakat ister. Sokak jargonu, kabadayılık, efelenmeyi, kibir ve hataları kaldırmaz. Bu mu dünya liderliği? Millet sizi affetmeden Yaradan’ın affedeceğini mi düşünüyorsunuz? Başlığı siz nasıl okudunuz bilemem. Ey Türk halkı Akp tarafından aldatıldık, kandırıldık ve sindirildik. Meğer aklın kör olması gözün kör olmasından daha karanlıkmış! Yanarım da halinizi ve halimizi göremeyen seçmenlerinize yanarım. Çünkü sizleri hala ayakta tutan, aklı kör ve sağır olanlar. Akp için Sonbahar geldi Kış girmek üzere. Yaptıklarınız ve yapamadıklarınızın rüzgarı ile dalından kopacak sararmış yaprak misali sallanıyorsunuz. Yaprak dökümünüz tamamlanıyor. Bu gidişle, yakında tarihin tozlu raflarındaki hainler arasında yer alıp almamanız sizin elinizde. Türk'üm bile diyemeyip, her fırsatta Türklüğü ve Türk Cumhuriyetini aşağılayanları seçen Türk Milleti, saf mısın, gamsız mısın, uykuda mısın? Bu gün eteklerine sığındığınız, gerçek dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk bu günleri görerek Türk Milletine şu tavsiyede bulunmuş: “Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki, bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!”

Talha Kumcu

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve habergalerisi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
startup ekosistemi, istanbul böcek ilaçlama, mide balonu, evden eve nakliyat, yerden ısıtma