Adaletin Kestiği Parmak Acımaz
Genel
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
25.05.2021 - 21:39, Güncelleme:
25.05.2021 - 21:39 5495+ kez okundu.
Adaletin Kestiği Parmak Acımaz
Yaşantımızın her anında bulunan, soyut ama gözle görülebilen bir kavram; ADALET
Adalet denilince aklınıza ilk gelen nedir?
Ahlak? Eşitlik? Vicdan? Ceza? Hak-Hukuk? Yasa?
Adalet; uğranılan bir saldırı ya da haksızlık karşısında, haksız olan tarafın gerekli cezayı olacağından emin olmaktır. Mağdurun hakkının, hukuk kuralları çerçevesinde daima korunmasıdır. Suçluyu “acaba ceza alacak mı?” diye düşünmemektir. Gözü arkada kalmamaktır.
Tıpkı, Dostoyevski'nin sevdiğim ünlü romanı ‘Suç ve Ceza’ da anlatılmak istenen gibi..
Her suçlunun mutlaka hesap vereceği, yapılan her kötülüğün karşılığında er ya da geç cezanın da uygulanması gerektiği anlatılır.
Toplum, adalet ve güven duygusu ile harmanlanmış şekilde ayakta kalmalıdır. Esas adaletin sağlandığı devlet yönetiminde yaşayan tüm vatandaşlar büyük bir güven içerisinde hayatına devam eder, kendilerine güzel bir gelecek inşaa ederler. Yaşam kaliteleri açısından birbirleri arasında uçurum farklar yoktur. Olanakları hemen hemen eşittir. Suç işlemekten çekinirler. Böylelikle toplum kalitesi ve gelişimi hızla artar.
Bunların yanı sıra, Adalet kavramını öncelikle kendi dünyamızda içselleştirmeliyiz.
En basit örnekle; oturduğumuz bir mekânda gösterdiğimiz tavır ve davranışlar, etraftaki insanları rahatsız ediyor, hareketlerini kısıtlıyor ise, adaleti bozmuş oluyoruz anlamına gelir. Çünkü o mekânda herkesin eşit şartlarda hizmet alma, eğlenme hakkı vardır. Bu kadar hassas olan, toplum kurallarının dahi temel yapı taşını oluşturan adalet sisteminin, en katı örneği ise, bıçak kesiği hüküm yetkisi olmasıdır. Tıpkı Themis Heykeli’nin elindeki kılıç gibi.. Kılıç zoruyla da olsa kendini, haksızlığı gidermeye adayan adalet tanrıçası. Oldum olası hayran kalmışımdır Themis Heykeli’ne. Her detayı büyük bir anlam içerir.
Adalet heykelindeki kadının gözlerinin bağlı olması; taraf tutmadan, adil yargılamayı simgeler. Her yere, herkese adaleti dağıtır. Heykeldeki Terazi, eşit ve dengeli şekilde adaletin sağlanması gerektiğini ifade eder. Kitabı tutması, kanunlara uygun şekilde adaletin sağlanması gerektiğindendir. Kadının ayağının altındaki yılan ise toplumdaki tüm kötülüklerin ayaklar altına alınmasıdır. Beyaz elbise giymiş kadın olması ise, saflık, bağımsızlık ve korkusuzluğu sembolize eder.
Her vatandaşın eşit şartlarda, barış ve huzur içinde yaşadığı, yargı sisteminde öncelikle tarafsızlığın esas alındığı, her suçlunun yasalara uygun şekilde, gereken cezayı alacağından emin olunduğu, vatandaşın, yaşadığı toplumda güven hissettiği, saat kaç olursa olsun, kız ya da erkek olsun, dışarda özgürce dolaşabileceği, kendini, Adaletin güven dolu kollarına bırakabildiği, yüksek refah seviyeli bir dünyada yaşamayı diliyorum.
Ceren Büyükyarın
Yaşantımızın her anında bulunan, soyut ama gözle görülebilen bir kavram; ADALET
Adalet denilince aklınıza ilk gelen nedir?
Ahlak? Eşitlik? Vicdan? Ceza? Hak-Hukuk? Yasa?
Adalet; uğranılan bir saldırı ya da haksızlık karşısında, haksız olan tarafın gerekli cezayı olacağından emin olmaktır. Mağdurun hakkının, hukuk kuralları çerçevesinde daima korunmasıdır. Suçluyu “acaba ceza alacak mı?” diye düşünmemektir. Gözü arkada kalmamaktır.
Tıpkı, Dostoyevski'nin sevdiğim ünlü romanı ‘Suç ve Ceza’ da anlatılmak istenen gibi..
Her suçlunun mutlaka hesap vereceği, yapılan her kötülüğün karşılığında er ya da geç cezanın da uygulanması gerektiği anlatılır.
Toplum, adalet ve güven duygusu ile harmanlanmış şekilde ayakta kalmalıdır. Esas adaletin sağlandığı devlet yönetiminde yaşayan tüm vatandaşlar büyük bir güven içerisinde hayatına devam eder, kendilerine güzel bir gelecek inşaa ederler. Yaşam kaliteleri açısından birbirleri arasında uçurum farklar yoktur. Olanakları hemen hemen eşittir. Suç işlemekten çekinirler. Böylelikle toplum kalitesi ve gelişimi hızla artar.
Bunların yanı sıra, Adalet kavramını öncelikle kendi dünyamızda içselleştirmeliyiz.
En basit örnekle; oturduğumuz bir mekânda gösterdiğimiz tavır ve davranışlar, etraftaki insanları rahatsız ediyor, hareketlerini kısıtlıyor ise, adaleti bozmuş oluyoruz anlamına gelir. Çünkü o mekânda herkesin eşit şartlarda hizmet alma, eğlenme hakkı vardır. Bu kadar hassas olan, toplum kurallarının dahi temel yapı taşını oluşturan adalet sisteminin, en katı örneği ise, bıçak kesiği hüküm yetkisi olmasıdır. Tıpkı Themis Heykeli’nin elindeki kılıç gibi.. Kılıç zoruyla da olsa kendini, haksızlığı gidermeye adayan adalet tanrıçası. Oldum olası hayran kalmışımdır Themis Heykeli’ne. Her detayı büyük bir anlam içerir.
Adalet heykelindeki kadının gözlerinin bağlı olması; taraf tutmadan, adil yargılamayı simgeler. Her yere, herkese adaleti dağıtır. Heykeldeki Terazi, eşit ve dengeli şekilde adaletin sağlanması gerektiğini ifade eder. Kitabı tutması, kanunlara uygun şekilde adaletin sağlanması gerektiğindendir. Kadının ayağının altındaki yılan ise toplumdaki tüm kötülüklerin ayaklar altına alınmasıdır. Beyaz elbise giymiş kadın olması ise, saflık, bağımsızlık ve korkusuzluğu sembolize eder.
Her vatandaşın eşit şartlarda, barış ve huzur içinde yaşadığı, yargı sisteminde öncelikle tarafsızlığın esas alındığı, her suçlunun yasalara uygun şekilde, gereken cezayı alacağından emin olunduğu, vatandaşın, yaşadığı toplumda güven hissettiği, saat kaç olursa olsun, kız ya da erkek olsun, dışarda özgürce dolaşabileceği, kendini, Adaletin güven dolu kollarına bırakabildiği, yüksek refah seviyeli bir dünyada yaşamayı diliyorum.
Ceren Büyükyarın
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.