Bit Yavrusu
Bit Yavrusu
Bu ülkede asgari ücret 1.404 liradır. Yazı ile BİN DÖRTYÜZ DÖRT Lira Tedavülde bulunan en büyük kupür para ile; 7 adet 200 liralık banknot ve 4 adet madeni 1 lira Amerikan parası ile 351 Dolar Avrupa parası ile 310 Euro İngiliz parası ile 275 Sterlin İktidar tarafından Günde 8 saat, 30 günlük emeğe uygun görülen değer budur.
Bit Yavrusu Ne fazla nede eksik. Devletin kendi kurumu tarafından açılanan açlık sınırı 1.523 lira. Yoksulluk sınırı ise 4.960 lira. Kısaca açlıkla savaşırken yoksulluğa özlem duyuyoruz. Asgari ücretle başka herhangi bir harcama yapmadan ayda 35 kilo et alabilir, Sokakta yatıp, kalkarak aldığınız eti çiğ ve katıksız olarak tüketebilirsiniz. Günde 58 ekmek veya 32 tane simit satın alarak hayatta kalabilmeyi deneyebilirsiniz. 1 kuruş dahi harcamadan, her gün reklamlarını izlediğiniz ’’Ağaoğlu konutlarından’’ birine 58 yıl çalışarak 80 yaşında sahip olabilirsiniz.
Sloganı unutmadan..
’’Dik dur eğilme bu millet seninle’’ Bu ülkede ortalama emekli maaşı 1.800 liradır. Yazı ile BİN SEKİZ YÜZ Lira Tedavülde bulunan en büyük kupür para ile; 9 adet 200 liralık banknot. Amerikan parası ile 450 Dolar Avrupa parası ile 390 Euro İngiliz parası ile 325 Sterlin iktidar tarafından 30 yıllık emeğe uygun görülen değer budur. Almanya’da ortalama emekli maaşı 1200 Euro, Hollanda’da en düşük emekli maaşı 1.110 Euro, Belçika’da en düşük emekli maaşı ise 1.123 Euro. Türk parası ile 6.300 Lira Ne fazla nede eksik. Türkiye’de emekli maaşı ile iyi, kötü aramadan bir huzur evine yerleşerek Azrail’in biran önce gelmesi için dua edebilir veya dışarıda kalma seçeneğini kullanarak çöplükleri karıştırmaya devam edebilirseniz.
Sloganı unutmadan..
’’Kutlu yürüyüşe devam.’’ Bu ülkede, çift haneleri bulan enflasyonu, kepenkleri indirilen esnafı, hakları ellerinden alınan devlet memurunu, demir parmaklıklar arkasına atılan masumu, onun yolunu bekleyen mazlumu, sayıları 5 Milyonu bulan işsizi, sokak ortasında yol kesip adam öldüren ipsizi, Rüşvet yiyen arsızı, gözlerimizin içine bakarak çalan hırsızı görmüyor veya görmek istemiyor olabilirsiniz. Sloganı unutmadan.. ’’Tank yapacağız/Füze uçuracağız/Uçak kaldıracağız/ Otomobil üreteceğiz’’ Aşağılanmaktan, kendisine eziyet edilmesinden, ruhsal ya da fiziksel acı verilmesinden hoşlanmak bir tercih meselesidir. İtirazımız yok. Biz bu tiplere ’’mazoşist’’ deriz. Ruhsal bir hastalıktır. Her hastalık gibi tedavisi mümkündür. Şifası olmayan tek hastalık ise susam tanesi büyüklüğünde olan bir parazitin davranış şeklidir. Bitler, yaşamak ve çoğalmak için insan kanına gereksinim duyan parazitlerdir. Bit, asalak bir canlı olduğundan yaşamını sürdürebilmesi için her zaman konaklayabileceği bir yere ihtiyaç duyar.
Bit Yavrusu na ise ’’yavşak’’ denir.
Halk arasında, bu parazitin özelliklerini gösteren insanlara da ’’Yavşak’’ yani bit yavrusu benzetmesi yapılır. İşte bu durum asla ve asla tedavisi olmayan marazi bir hastalıktır. Bu kişilikler, her şeyi görür, duyar, anlar, bilir ama beslenmeye devam edebilmek için parazit olarak kalmayı tercih ederler. Asgari ücret ile hayata tutunmaya çalışarak, reklamlarını izlediği, 3 Milyon Liralık ’’Ağaoğlu’’ konutları ile övünmek işte böyle bir marazi hastalıktır. Çöplükten beslenirken bahçesinden bile içeri giremeyeceği saray ile gururlanmak işte böyle bir marazi hastalıktır. Kendi elleri ile İş yerinin Kepengini kapatıp, Uçak, tank, yerli otomobil sloganı ile hayallerinin kapısını açmak işte böyle bir marazi hastalıktır. İşsiz, güçsüz iki büklüm ezik bir şekilde gezerek ’’Dik dur eğilme, Bu millet seninle’’ sloganını atmak işte böyle bir marazi hastalıktır. Fakülte diplomasıyla iş kur kapısında taşerona mahkûm edilirken, mehter marşı ve dombra dinlemek işte böyle bir marazi hastalıktır. Ballı ihalelerle mutlu azınlık içinde yer alıp ’’Babayiğit’’ tanımlaması ile yırtık dondan halkın huzuruna fırlamak işte böyle bir marazi hastalıktır. Ülke olağan Üstü hal ile yönetilirken, Demokrasinin var olduğunu savunmak işte böyle bir marazi hastalıktır. Namusu ve şerefi üzerine yemin ederek başladığı görevinin gereğini değil de, aldığı emrin gereğini yapmak işte böyle bir marazi hastalıktır. Tanrı şifa versin diyeceğim ama maalesef bu marazın bir şifası da bulunmamaktadır. Onur bir şekilde kaybetmişse bedeni Hor görmeyeceksin sana zulüm edeni….
Temel Sağıroğlu
- Sevgiyle Kalın
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.