Babam ve Babalar Günü
Gündem
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
17.06.2018 - 14:07, Güncelleme:
17.06.2018 - 14:07 3894+ kez okundu.
Babam ve Babalar Günü
Babam ve Babalar Günü
Kıymetli dostlar ve sevdiklerim, sizlerle yeniden buluşmamın keyfini yaşıyorum.
Yeni yazım, siyasi yazılarımın çok dışında olup, kendime ve babama dair olacak.
Neden böyle bir konu seçtiğimi okudukça çok daha iyi anlayacaksınız.
Bugün, 17 Haziran 2018. Bu tarih benim yaşamımda iki önemli özellik taşıyor.
17 Haziran 2006'da yani tam 12 yıl önce bugün çok sevdiğim ve tabiki büyük saygı duyduğum babamı kaybettim.
Onu yitirmem beni, annemi ve elbette kardeşlerimi derin acılara boğdu ve yıllarca onun yasını tuttuk.
Yokluğunu her geçen gün daha da fazla hissettik ve aradan 12 yıl geçmesine rağmen hala aynı acı ve özlemle hissetmeye devam ediyoruz.
Babamızı 18 Haziran gününde, ki o gün aynı zamanda toprağa verdik.
Buna kader mi yoksa hayatın bir cilvesi mi demeli bilemiyorum ama acımızı kat kat arttıran çok önemli bir gündü.
Ve ben, babamı kaybettiğim o günden beri doğal olarak hem babalar gününden hem de bayramlardan nefret eder hale geldim.
Çünkü babamızı 18 Haziran gününde, ki o gün babalar günüydü, toprağa verdik.
Çünkü böylesine özel günlerin babamsız hiçbir anlamı olmadığını yaşayarak çok daha iyi anladım.
Ben, 19 Temmuz 1977'de doğdum onun büyük kızı daha doğrusu ilk göz ağrısıyım.
Bu yüzden, babamın gözünde çok farklı bir yerim vardı.
Benim dışımda iki de kız kardeşim var elbette babam onları da çok severdi.
Ama dediğim gibi benim yerim çok farklıydı bana inanılmaz düşkündü.
Öyle ki ikimizin arasında çok farklı bir bağ vardı.
Ben babamın, insancıl, beni dinleyip, anlayabilen ve sevecen karakterini çok severdim.
Elbette anlaşamayıp tartıştığımız zamanlar da olurdu ama tartışsak bile asla birbirimize küsmezdik.
Vefatının üzerinden tam 12 yıl geçti ve ben bunca yıl ne çabuk geçti hiçbir zaman anlayamadım ve eminim kalan ömrümde de anlayamayacağım.
Ama çok önemli bir gerçek var ki babacığımı çok ama çok özledim, onun hayatımdaki yokluğu, eksikliği her zaman kendini belli ediyor.
Bu yüzden babası hayatta olan insanlara gıpta ile bakıyorum.
Değerli dostlarım, anneniz babanız ve diğer büyükleriniz hayatta iken kıymetlerini bilerek yaşayalım ve üzmeyelim.
Çünkü hepimiz iyi biliriz ki giden maalesef geri gelmiyor ve özlem gitgide daha fazla artıyor.
Benim 12 yıldır, hep bir tarafım kırık ve eksik. Yaşadığım sürece de bu hiç değişmeyecek.
Benim babam hümanistti. Benim babam şefkatli ve sevecendi. Benim babam fazlasıyla iyi niyetliydi.
Benim babam ilkelerinden hiç sapmazdı. Benim babam iflah olmaz bir sosyal demokrat ve aydındı.
Dostlar, bu yazımı yazarken duygusal yoğunluk yaşıyorum belki sizler de aynı duygusallıkta olacaksınız ama hayat acılarıyla ve güzellikleriyle devam ediyor.
Yazımı bitirirken aramızda olan olmayan tüm babaların ve baba adaylarının bu özel gününü en içten dileklerimle kutluyor, sağlıklı huzur dolu günler diliyorum.
Sevgiyle ve Barışla kalın...
Özge Akçakaya
Babam ve Babalar Günü
Kıymetli dostlar ve sevdiklerim, sizlerle yeniden buluşmamın keyfini yaşıyorum.
Yeni yazım, siyasi yazılarımın çok dışında olup, kendime ve babama dair olacak.
Neden böyle bir konu seçtiğimi okudukça çok daha iyi anlayacaksınız.
Bugün, 17 Haziran 2018. Bu tarih benim yaşamımda iki önemli özellik taşıyor.
17 Haziran 2006'da yani tam 12 yıl önce bugün çok sevdiğim ve tabiki büyük saygı duyduğum babamı kaybettim.
Onu yitirmem beni, annemi ve elbette kardeşlerimi derin acılara boğdu ve yıllarca onun yasını tuttuk.
Yokluğunu her geçen gün daha da fazla hissettik ve aradan 12 yıl geçmesine rağmen hala aynı acı ve özlemle hissetmeye devam ediyoruz.
Babamızı 18 Haziran gününde, ki o gün aynı zamanda toprağa verdik.
Buna kader mi yoksa hayatın bir cilvesi mi demeli bilemiyorum ama acımızı kat kat arttıran çok önemli bir gündü.
Ve ben, babamı kaybettiğim o günden beri doğal olarak hem babalar gününden hem de bayramlardan nefret eder hale geldim.
Çünkü babamızı 18 Haziran gününde, ki o gün babalar günüydü, toprağa verdik.

Öyle ki ikimizin arasında çok farklı bir bağ vardı.
Ben babamın, insancıl, beni dinleyip, anlayabilen ve sevecen karakterini çok severdim. Elbette anlaşamayıp tartıştığımız zamanlar da olurdu ama tartışsak bile asla birbirimize küsmezdik. Vefatının üzerinden tam 12 yıl geçti ve ben bunca yıl ne çabuk geçti hiçbir zaman anlayamadım ve eminim kalan ömrümde de anlayamayacağım. Ama çok önemli bir gerçek var ki babacığımı çok ama çok özledim, onun hayatımdaki yokluğu, eksikliği her zaman kendini belli ediyor. Bu yüzden babası hayatta olan insanlara gıpta ile bakıyorum. Değerli dostlarım, anneniz babanız ve diğer büyükleriniz hayatta iken kıymetlerini bilerek yaşayalım ve üzmeyelim. Çünkü hepimiz iyi biliriz ki giden maalesef geri gelmiyor ve özlem gitgide daha fazla artıyor. Benim 12 yıldır, hep bir tarafım kırık ve eksik. Yaşadığım sürece de bu hiç değişmeyecek. Benim babam hümanistti. Benim babam şefkatli ve sevecendi. Benim babam fazlasıyla iyi niyetliydi. Benim babam ilkelerinden hiç sapmazdı. Benim babam iflah olmaz bir sosyal demokrat ve aydındı. Dostlar, bu yazımı yazarken duygusal yoğunluk yaşıyorum belki sizler de aynı duygusallıkta olacaksınız ama hayat acılarıyla ve güzellikleriyle devam ediyor. Yazımı bitirirken aramızda olan olmayan tüm babaların ve baba adaylarının bu özel gününü en içten dileklerimle kutluyor, sağlıklı huzur dolu günler diliyorum. Sevgiyle ve Barışla kalın...Özge Akçakaya
Hibya Haber Ajansı (HHA), Beyaz Haber Ajansı (BHA), Igfa Haber Ajansı (IGF) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.