
Atatürk İlkelerini Anlamak
Atatürk Ilkelerini Anlamak Mustafa Kemal Atatürk Türkiye Cumhuriyeti’nin şüphesiz kurucusu ve önderidir. Mustafa Kemal kurtuluş mücadelesi sonucunda modern bir devletin temelini atmak istemiş ve bir dizi reforma girişmiştir. Bu reformları biz bugün İnkılaplar olarak biliyoruz. İnkılap adını verdiğimiz bu yenilikler şüphesiz Türkiye Cumhuriyeti’ni yüceltmek adına yapılmış sistematik yeniliklerdir ve her biri kendi içinde tutarlı yeniliklerdir. Mustafa Kemal batılı eğitim almış, batıyı bilen ve moderniteyi yakından tanıyan bir kişilik olarak kendini yetiştirmiştir. Bu özellikleri onu reform hareketleri sırasında etkilemiş ve yönlendirmiştir. Mustafa Kemal şüphesiz bu reformları yaparken kendi ilkelerini metodolojik olarak meydana getirmiş ve bunlara bağlı kalmıştır.
Atatürk Ilkelerini Anlamak Şimdi Mustafa Kemal’in reformist ilkelerini ve bu reformlarını sırasıyla inceliyoruz :Cumhuriyetçilik Cumhur kelimesi halk manasına gelmektedir. Halkın yönetimi olarak açıklamak doğru olacaktır. Halk bu yönetime katılmak için temsilcilerini, yani milletvekillerini seçer ve bu kişiler de ülkeyi halk adına yönetirler. Demokrasi ise bu ilkenin doğal bir sonucu olarak kendini gösterir. Mustafa Kemal halkı temel yönetici unsur olarak görmüş ve bir zümrenin bir soyun yönetimini reddetmiştir.
HalkçılıkMustafa Kemal halkçılık ilkesini oluştururken düşüncelerini hiçbir kesime imtiyaz verilmeden herkesin kanun karşısında eşit olduğunu varsayarak hareket etmiş ve bu doğrultuda bir takım yenilikler yapmıştır. Halkın refahını ve yaşam standardını geliştirmek amacıyla yaptığı yenilikler halkçılığı da ilgilendirmektedir. Medeni Kanun bu doğrultuda çıkartılmış bir kanun olup Halkçılık’ın en iyi örneğidir. İnkılapçılık İnkılap, yenilik demektir. Ancak bu yenilik eskinin yıkılması ve yeninin inşası anlamına gelmektedir. Eskinin zorla yıkılarak yerine modern olanın konması manasına da gelmektedir. Köhne, eskimiş ve işlevini yitirmiş kurum ve uygulamaların yerine modern uygulamaların getirilmesine inkılapçılık denir ve Mustafa Kemal her zaman mantıklı hareket etme yoluna giderek daima yenilik taraftarı olmuştur.
LaiklikLaik, din ve devlet işlerini birbirine karıştırmadan ustaca uzlaştırmak demektir. Laik devlet, ülkenin dini kurallara göre değil, kanunlara göre yönetilmesidir. Laik devlette temel hak ve özgürlükler, insan eliyle yapılmış kanunlar tarafından düzenlenmektedir. Mustafa Kemal, Avrupa’da görmüş olduğu bir sistem olan seküler düzeni yontarak ülkemizde Laiklik için ilk adımları atan kişidir. Sekülerizm, din ve devlet işlerinin ayrı fakat esnek bir biçimde iç içe olmasıdır. Devletçilik Devletçilik Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında zaruri bir uygulama idi. Amaç ise tamamen devlet elile her türlü yatırımın yapılması ve kalkınmanın hızlandırılmasıdır. Halkın bitap düşmüş olması ile bunda temel karar verici unsurdur. Mustafa Kemal devlet eliyle yenilikler yapılmasını kendine borç bilmiştir.
MilliyetçilikMustafa Kemal Türk milliyetçisidir. Milliyetçi olmak milletini sevmek ve ona faydalı işler yapmak için çaba harcamaktır. Mustafa Kemal’e göre Türk milletinin Tanımı şudur : “Kendini Türk hisseden ve Türkçe konuşan herkes Türk’tür.” Bu doğrultuda milliyetçiliği vatandaşlık bağı olarak görmüş ve birleştirici unsur olarak kullanmayı tercih etmiştir.
Selçuk Softa